13 Eylül 2012 Perşembe

Trafo Bağlantı Grupları

Her trafonun bir sarım biçimi var. Trafolar üçgen,yıldız ve zigzag sarılır.

Elektrik malum içine daldıkça derinleşen bir okyanus gibi ,  konuyu araştırırken bu sarım teknikleri ile ilgili o kadar çok şeye rastladım ki konudan uzaklaşmamak adına bu sarım tekniklerine hiç girmeden trafoların etiketlerinde hep gördüğümüz bağlantı gruplarının neye göre ve neden seçildiğinden bahsedeceğim.





Trafo bağlantı gruplarında 
D : Üçgen
Y : Yıldız
Z:  Zigzag  sargıyı  simgeler.

Trafoda primerin bir fazına gerilim uygulandığında  aynı fazın sekonderinde bir gerilim indüklenir. İndüklenen gerilimler arasında bir faz farkı oluşur. Oluşan bu faz farkına grup açısı denir. Bağlantı gruplarında grup açısı 30°’ye bölünmek suretiyle bir sabit elde edilir. 

Örn:  Dyn11 =  O.G. sargısı üçgen , A.G. sargısı yıldız  
                         n=Nötr mevcut ve ucu dışarıda , iki sargı arasında 11x30 =330 derece faz farkı var.

Büyük harf primer küçük harf sekonder tarafı simgeler.






Başlıca bağlantı grupları şunlardır.

Dy bağlantı grubu

Üçgen-yıldız bağlanmış trafolarda faz akımı hat akımından 1/kök3 kadar küçüktür. Bu yüzden sipirler daha incedir.Üçgen bağlantıda şebekenin her iki fazı bir sargıya uygulandığı için şebeke gerilimi ile bir sargı üzerine düşen gerilim aynıdır. Bu nedenle iyi yalıtım yapılması gerekir yine bu nedenle de  çok yüksek gerilimlerde             ( 154 – 380 kV ) tercih edilmez .

TEDAŞ şartnamelerine göre dağıtım şebekelerinde 250 KVA ve üzeri trafolarda bu bağlantı grubunun kullanılması şarttır. Nötr hattı tam yükle yüklenebildiği için fazlar arası dengesizliğin olduğu köy ve şehir elektrik dağıtım şebekelerinde kullanılır. Ayrıca üçüncü harmoniği arttırıcı ve zayıf akımı bozucu etkisinin olmaması da cabası.



Yz   bağlantı grubu

TEDAŞ şartnamelerine göre dağıtım şebekelerinde 160 KVA ve altı trafolarda bu bağlantı grubunun kullanılması şarttır. Sekonderlerindeki nötr hattı tam yükle yüklenebilen küçük dağıtım transformatörlerinde kullanılır, fazlar arasındaki yük dengesizliğini çözmek için zigzag sarılır. 

Yy bağlantı grubu

Yıldız-yıldız  bağlanmış transformatörlerde bir faz sargısına uygulanan gerilim, hat geriliminin 1 / kök3
’üdür, gerilimin düşük olması  sipir sayısının da az olacağı anlamına geldiğinden yalıtım daha kolay olacaktır.Yalıtım kolaylığı sebebiyle  büyük güçlü yüksek gerilim transformatörlerinde kullanılmaktadır. 

Bu bağlantı grubunda nötr hattı fazla yüklenemez. Dağıtım şebekelerinde fazlar arası dengesizlik olduğu için nötrden fark akımı akar, bu nedenle dağıtım transformatörü olarak alçak gerilim şebekelerinde kullanılmaz.  



Yd 5 bağlantı grubu

Sargıları yıldız bağlanmış büyük santral generatörlerinin çıkışında,büyük akımlarda , iletimde çok kullanılan bir bağlantı şeklidir.















17 Temmuz 2012 Salı

Havai Hat İletkenleri

Havai hat iletkenlerini  Alçak Gerilim ve Yüksek Gerilim İçin Kullanılanlar olarak ikiye ayırabiliriz.


A.G. de Kullanılan Havai Hat İletkenleri

Bunlar spiral şekilde örgülü olarak birbirinin üzerine sarılan alüminyumdan oluşan iletkenlerdir.

Başlıcaları : ROSE , PANSY ve ASTER dir.  Bu İletkenler Kanada standartında üretilip kullanıldıklarından vakti zamanında üretimi yapan amcamlar bunların isimlerini çiçeklerden alalım demişler. Rose = gül    ;  Pansy = hercai menekşe ( o da neyse)  ;  Aster= Yıldız çiçeği (??)


Çok fazla bu iletkenlerle ilgili teknik detaya girmiycem onlar kataloglarda var zaten ... Asıl söylemek istediğim; Bu iletkenlerde  7 adet alüminyum tel bulunur her tip iletkenin alüminyum tel kesiti birbirinden farklıdır ve bunlar iletkenlerin gerekli esnekliği sağlaması ve bağlantı noktalarında kopmaması için spiral şekilde örgülü olarak yapılmıştır. Bu örgüler birbirlerinin üzerine zıt yönde sarıldığı için teller açılmaz ve zıt yönde oluşan manyetik alan birbirini yok eder. Ancak bu şekilde sarılan iletkenlerin aynı kesitte örgüsüz sarılan iletkenlere nazaran endüktansı daha fazladır.    






O.G. de Kullanılan Havai Hat İletkenleri

O.G. de kullanılan iletkenlerin isimlendirmeleri daha karışık. Burada hem Kanada Standartı hem de Amerikan standartı kullanılıyor.


Başlıcaları ;       SWALLOW                     3         AWG
                               RAVEN                            1/0    AWG         
                               PİGEON                          3/0    AWG
                              HAWK                              477 MCM   AWG


ilk sütun Kanada standartı, Kanadalı aynı amcamlar 0.G. iletkenlerine de kuş isimleri takmışlar. Üstte yazdıklarım sırasıyla   kırlangıç , kuzgun ,güvercin ve şahindir.


İkinci sütun Amerikan standartı,kodlama daha değişik. AWG =American Wire Gauge(Amerikan Tel Ölçüleri).
 AWG nin önüne 0000,000,00,0,1,2,3.........................40 a kadar numara verilmiş, her numara bir çapı yani kesiti simgeliyor.
Kısaltmak için :  000=3/0            0=1/0             şeklinde gösterilmiş.


Daha büyük kesitler için 477 MCM olduğu gibi  MCM ifadesi kullanılıyor.
CM : Circular Mile     = Çapı 0,001 inç olan daire yüzeyi   
1 MCM = 0,5067 mm2


477 x 0,5067 = 241,65    işte HAWK ın alüminyum kesiti




O.G. iletkenlerde iletim daha uzun aralıklı direklerle yapıldığından alüminyum iletkenlerin orta kısmına çelik damarlı teller yerleştirilmiş ve gerilme dayanımının artması sağlanmıştır.Burada alüminyum iletkenliği , çelik tel ise mukavemeti sağlar.











20 Haziran 2012 Çarşamba

Bakır Kabloya Mecbur muyuz? :ALÜMİNYUM KABLO

   

           Türkiyede günümüzde kullanılan kablolar, istisnalar hariç bakırdan imal edilen kablolardır. Bakır kablo çok kullanıldığı ve bilindiği için mazlumun yanında olma prensibiyle alüminyumdan bahsedelim.
            Alüminyum metali, yeryüzü kabuğunun % 8’ ini kapsamaktadır. Oksijen ve silisyumdan sonra en çok bulunan üçüncü elementtir. Bu kadar çok bulunmasına rağmen doğada ilk kez tespiti 1808 senesinde yapılmış 1886 senesinde ise Paul Louis Taussaint Heroult (Fransa) ve Charles Martin Hall (ABD) tarafından, birbirlerinden habersiz yaptıkları çalışmalar sonucunda geliştirdikleri elektroliz yöntemi (Hall-Heroult) ile alüminyumun elektriği iletme özelliğini bulmuşlardır. Bunun sonucunda ilerleyen yıllarda dünyada alüminyum üretilmeye başlanılmıştır. 1900 yılında dünyada alüminyum toplam yıllık üretimi 8.000 ton iken, günümüzde alüminyumun yıllık arzı 30 milyon ton dur.

Alüminyum kablo ile bakır kabloyu şu başlıklar altında karşılaştırabiliriz.


MALİYET

Günümüzde alüminyumun yıllık arzı 30 milyon ton, bakırınki ise 14,7 milyon tondur. Bakır ve alüminyum fiyatları LME (Londra Metal Borsası)  tarafından belirlenmektedir.
18 Haziran 2012 tarihi itibariyle LME resmi fiyatları şu şekildedir:
Alüminyum: 1881,50   $/Ton
Bakır:          7475,00   $/Ton
Görüldüğü gibi bakırın ton fiyatı alüminyum fiyatının çok üzerindedir. Ayrıca; aynı iş için kullanılacak olan alüminyum ağırlığı bakırın ağırlığının yarısı kadardır. Yani aynı iş için birim fiyatı daha ucuz olan alüminyum hem de yarı ağırlığında kullanılacak, hesap çok açık.
Bakırın fiyatının bu kadar fazla olmasının 2 nedeni var.
1. Bakır cevheri doğada daha az bulunmaktadır. 2. Bakır kullanımı alüminyuma nazaran daha fazladır.  Aklınıza arz-talep mantığıyla alüminyum kabloyu herkes kullanırsa fiyatlar tersine döner mi şeklinde bir düşünce gelebilir ama bu olası değil. Bugün tüm Avrupa Ülkeleri ile Rusya, Ukrayna, Bağımsız Türk Cumhuriyetlerinde, Ortadoğu ülkelerinde elektrik altyapılarında alüminyum kablo kullanılmaktadır. Şu an dünyada alüminyum kablo kullanılıyor ve yaygınlaşıyor ama fiyatlara baktığımızda halen bakırın çok altında ve bu zamana kadar fiyatında ciddi bir sıçrama olmamış. Alüminyum kablonun daha çok kullanılması bakırla arasındaki fiyat farkını biraz azaltabilir, ama hem alüminyumun doğada çok olması hem de alüminyum ve bakırın sadece kablo üretiminde kullanılmıyor olması bu fiyat farkının çokta kapanmayacağına işarettir. 


İLETKENLİK

Bakırın özdirenci :                1/ 56   =   0,017857  mm2/m
Alüminyumun özdirenci:        1/35    =  0,028264  mm2/m
Görüldüğü gibi alüminyumun özdirenci bakırın özdirencinin yaklaşık 1,6 katıdır. Haliyle özdirenci fazla olanın iletkenliği daha azdır. Yani bakır alüminyumdan 1,6 kat daha iletkendir.
Aynı kesitteki bakır ve alüminyumda bakırın akım taşıma kapasitesi yaklaşık %30 daha fazladır.
Aynı akım taşıma kapasitesine sahip alüminyumun kesiti bakırın kesitinin 1,6 katı olmalıdır.

AĞIRLIK

Bakırın özgül ağırlığı :             8,9 kg/dm3
Alüminyumun özgül ağırlığı:     2,7 kg/dm3
“Aynı akım taşıma kapasitesine sahip alüminyumun kesiti bakırın kesitinin 1,6 katı olmalıdır.” kuralını uyguladığımızda bakır ile aynı akım taşıma kapasitesine sahip alüminyum iletkenin ağırlığı bakır iletkenin ağırlığının yarısı kadardır.

MEKANİK ÖZELLİKLER

Alüminyum kablo bakır kabloya nazaran  daha yumuşak, çekmeye ,eğip bükmeye karşı daha az dayanıklıdır.  Bu nedenle tesis edilirken daha özenli işçilik gerektirir.

KISA DEVRE DAYANIMI

Bakırın kısa devre dayanımı alüminyumdan daha iyidir,  bakır daha geç ısınır.
Yapılan hesaplamalar sonucunda; aynı zaman zarfında aynı kısa devre akımına dayanabilmesi için alüminyum iletkenli kabloda iletken kesitinin bakır iletkenli kablodakinin 1,5 katı olması gerektiği bulunmuştur.
Zaten aynı akımı taşıması için bakır iletkenin 1,6 katı kesitinde alüminyum iletkenli kablo kullanacağımızdan bu farklılık kendiliğinden ortadan kalkmış olur.

 BAĞLANTI  VE  EK

Alüminyumun yüzeyi hava ile temasından ötürü bir süre sonra alumin  denilen çok ince ve sert bir oksit tabakası ile kaplanır. Bu tabaka dış etkenlere karşı koruyucu olması açısından iyidir, ancak elektriksel yönden yalıtkan bir yapıya sahiptir bu nedenle temas yüzeylerinde iyi bir iletkenlik sağlaması için ek yapımında alüminyum, özel fırçalarla temizlenmeli yeniden tabaka oluşumunu engelleyici sarı macun sürülmeli ve sonra ek borusu geçirilip sıkma pensesi ile sıkılarak ek yapılmalıdır. Kullanılacak olan ek mufu malzemesi de alüminyum olmalıdır. Bu ekler hem A.G. hem O.G. için piyasada mevcuttur. Bu ek işleminin işgücü ve zaman kaybı olduğu düşünülebilir. Ancak Dünyanın birçok ülkesinde elektrik altyapılarında alüminyum kablo ve ekleri kullanılmaktadır. Bu manzara karşısında bakır ile alüminyumun fiyatlarını da mukayese edersek yapılan zaman kaybı değil, ekonomik kazançtır.

            Görüldüğü gibi alüminyum birçok özelliği bakımından bakırdan daha avantajlıdır, bakırın alüminyuma nazaran mekanik özellikleri daha iyidir,  bağlantı ve ek yapılması daha kolaydır. Buna karşın alüminyum kabloyu tesis ederken daha özenli işçilik yaparak ve ek yaparken uygun malzemeleri usulüne uygun kullanarak rahatlıkla önlem alınabilir.


            SONUÇ: Her ne kadar bu yazıyı alüminyum kablo için yazmış olsam da alüminyum kablonun bakır kabloya göre zayıf yönlerini de belirtmeye çalıştım, bunlar düzeltici önlemler ile giderilmesi mümkün yönlerdir. Ayrıca kablo imalatçılarının net karları bakır iletkenli kablolar ile daha yüksek olduğundan alüminyum kabloya sıcak bakmıyor olsalar da bu veriler ışığında talep arttığında alüminyum kablo kullanımı hem kullanıcı için hem de ülke için ekonomik yönden büyük bir kazanç olacaktır.


















11 Mayıs 2012 Cuma

Tek Damarlı Kablolar Metal Borudan Geçirilmez

Konu başlığından mütevellit olay şudur ki. 3 fazlı bir A.G. kablosu düşünelim bu kablonun üzerinden geçen akımı pensampermetreyi dış yüzeye takarak ölçtüğümüzde dengeli yükte okuyacağımız akım 0 dır . Elektriğin temel kuralı gereği 3 faz arasındaki 120 derecelik açı farkından dolayı manyetik alan sıfırdır. O nedenle pensampermetre ile her fazda ayrı ayrı ölçüm yapılır.


Bu prensipten hareketle kablo çekilmesi ve döşenmesi işlemleri yapılırken  3 fazlı kablolar metal borunun içinden geçirilebilir ancak tek fazlı kablolar geçirilmez. Çünkü Lenz kanununa göre tek fazlı kablonun oluşturacağı manyetik alandan(emk) ötürü çelik boru zıt yönde bir elektrik akımı oluşturacak(zıt emk) bu da boru üzerinde bir akım oluşturacaktır.. Yani boruya dokunan kişi akımın büyüklüğüne göre çarpılacaktır.

Alçak Gerilim Şebekesi Demir Direk Seçimi

Alçak gerilim şebekesindeki direklerin seçimi ile ilgili;
Demir direklerde en çok kullanılan 8I , 10U ve K1 tipi direklerin tepe kuvvetleri şöyledir.
8I direği iletkene yatay dikilirse : 90kg    dikine dililirse : 300kg
10U direği  yatayda: 170kg   dikine: 700 kg
K1 Direği :1000 kg (K1 direği kafes direk olduğu için her yönüne etki eden kuvvet aynıdır.)

Direğin tepe kuvvetine iletkenlerin cer(çekme) kuvvetleri ve rüzgar kuvveti etki eder. 
II.Bölge ve 50 mt açıklık için en çok kullanılanları yazalım.
Rose :  Cer:100    Rüzgar: 14,73              =115 kg
Pansy : Cer:138,50   Rüzgar: 22,01         =160 kg
Aster:  Cer: 170       Rüzgar: 27,72         =198 kg

Direği nasıl seçicem.3A +P+R iletkenli bir hat olsun. Öncelikle direğin kullanım şekli önemli, taşıyıcı direk olsun adı üstünde iletkenleri taşıyan direk, yani iletken solunda ve sağında 180 derecede ,fizik dersinden kalan vektör bilgilerimizle direğe uygulanan kuvvetin vektörel toplamı 0 dır. Bu durumda taşıyıcı direk olarak 8I direğini seçebilirim.

Aynı iletkenler son(nihayet) direğe bağlanırken:

Son direk olduğu için direğim ter tarafına etki eden kuvvet vardır.
3A+P+R =3.198 + 160+115 =869 kg.
Seçilmesi gereken direk K1 direğidir.

18 Nisan 2012 Çarşamba

TT Sistem

Bu konu ile ilgili "Elk.Müh. Turgut ODABAŞI" nın çok güzel bir anlatımı var .

TT  Sistem , yani trafonun nötrü topraklanmış , korunacak cihazların da ayrıca topraklanmış olduğu bu sistemde hata akımını şu şekilde hesaplıyoruz.

İzolasyonda bir hata meydana geliyor ve faz-toprak arızası oluyor. Rph(faz iletkeni)  ,Rpe(koruma iletkeni), Rd(kontak-temas- direnci), Rh(insanın direnci)  ihmal edilebilecek küçüklükte olduğundan geriye koruma topraklaması direnci ve nötr topraklaması direnci kalıyor yani hata akımımız cihazın gövdesinden toprağa topraktan nötre gelerek devresini tamamlıyor.Yani hata akımı Ra ve Rb üzerinden geçiyor.

Id =          Uo     
             Ra +Rb

( TN sistemde hata akımı çok yüksek olduğundan oluşan gerilim düşümü sebebiyle ifadeyi 0.8 .Uo diye yazmıştık ancak TT sistemde hata akımı bu kadar yüksek olmadığı için direk Uo alıyoruz)

Nötr   Dokunma gerilimi =   Ra.Id   =     Ra.Uo
                                                              Ra +Rb

TT sistemde hata akımı; koruma elemanlarının açma akımlarına göre çok küçük olduğundan(çünkü paydadaki direnç değerleri büyük)  koruma elemanı görevini yerine getiremez bu sebepten ötürü artık akım anahtarı (kaçak akım rölesi) kullanmak şarttır.

Pekiyi  kaçak akım koruma rölesi kullanmadık ve besleme kesilmedi.   Ne Olur?

Burada mükemmel bir çizim var gerçekten olayı çok güzel izah etmiş.


Olay şu .Bilindiği üzere faz-toprak arızasında nötr gerilimi yükselir. Sağlam olan diğer iki fazında gerilimi yükselir .İşte bu gerilimlerin kaç volt olacağını bulmak çok basit.

TO'O"   üçgeninden pisagor bağıntısını kullanacağız.
OO' = Ub  (Nötrde oluşan gerilim) 
OT = Uo (Faz-Nötr Gerilimi=220V)
O"T= Uo.kök3 / 2  (sin30 u kullanarak)
OO"= Uo/2

üçgenimizdeki pisagor bağıntısını yaparsak
Sağlam faz gerilimi = TO' kare =O"Tkare +(OO"+OO')kare


Ukare =(Uo.kök3/2)karesi+   ( Uo/2 + Ub)karesi  

Yani mesela Rnötr =2 ohm Rkoruma=4 ohm olsun
Hata akımı I=220/2+4 = 36,7 A
Nötr gerilimi = 2 .36,7 = 73,4 V > 50 V  (Tehlike)
Sağlam faz gerilimi(Üstteki formüle göre) = 264 V     > 250 V       (Tehlike)
Dokunma gerilim = 4 .36,7 = 147 V  >50 V (Tehlike)

Faz-nötr gerilimi tehlike sınırı 250 Volt, dokunma gerilimi sınırı 50 Volt tur.Bu değerler aşıldığı taktirde hayati tehlike var demektir.Örnek te görüldüğü üzere TT sistemde kaçak akım koruma rölesi kullanmak şarttır.



17 Nisan 2012 Salı

TN Sistem de Topraklama Direnci


"Turgut Odabaşı nın anlatımından devam edelim"

TN-S    sistemlerde alçak gerilim havai hattında fazın kopup toprak ile temas etmesi ihtimalini düşünelim.
Yani havai hattan bir fazın toprakla temasında;

 Şebekede sağlam fazlara ait faz-nötr gerilimleri yükselir ve ayrıca nötr de gerilim oluşacağından koruma amacıyla bağlanan cihazların gövdeleri ,  cihazda hata olmamasına rağmen  gerilim altında kalır ve gerilimin 50 V u aşması halinde bu cihazlara dokunan insan için hayati tehlike var demektir.



Ra değerinin 7 ohm dan az olmayacağı  kabul ediliyor.

Faz-nötr gerilimi için tehlike sınırı: 250 V                       Nötr Gerilimi için  tehlike sınırı: 50 V

I =      Uo               
           Ra +Rb


Ub =  I. Rb


Üstteki iki formülden şu sonuca varıyoruz.


Rb <   Ub     .Ra        yani
          Uo-Ub

Rb <   50    .7      Rb<1,94   =yaklaşık 2 ohm.
          230-50

Hata akımı  I= 230/ 7+1,94     I= 25.72A
Nötrdeki gerilim  Ub =Rb.I   = 1,94. 25,72  =yaklaşık=50V

Sağlam fazların faz nötr gerilimi de (Bu formulün nereden geldiği TT Sistemler başlığı altında işlenmiştir.)




Görüldüğü üzere  trafonun nötr topraklama direnci 2 ohm olursa;   250 volt ve 50 volt luk tehlike sınrlarının sınırındayım
yani TN-S sistemde   nötr topraklama direnci  en fazla 2 ohm olmalıdır.

TN Sistem

Konu ile ilgili "Elk.Müh. Turgut Odabaşı" nın çok güzel bir anlatımı var.
Anladığım kadarıyla;

TN Sisteminde hata akımı şu şekilde hesaplanıyor.



Hata devresindeki dirençlerin bağlantısı bu şekilde. Rd çarpılmaya maruz kalınan yerin (örn: buzdolabı olsun) geçiş direnci. Haliyle bu direnç, faz iletkeni ve koruma iletkeninin direnci yanında çok çok küçük onun için ihmal edebiliriz. Rpe direncine paralel bağlı Rb(nötr direnci) ve Rh (insanın toprak temas direnci) Rpe den çok büyüktür paralel bağlantı olduğu için bu büyüklükler de ihmal edilir. (Zaten o esnada , cihaza bir insanın temas ederek çarpılması ilave bir durum olarak düşünülmüş fazdan gövdeye kaçak olduğu an, orda kimsenin temas etmeme ihtimali de var)
Sonuç olarak,  Hata akımı:             I =     Uo       
                                                            Rph+ Rpe

TN sistemde payda kısmındaki direnç değerleri,  faz ve koruma iletkeninin dirençleri bu direnç değerleri düşüktür (R =q .l /S formulünü düşünün)  bu nedenle  diğer sistemlerden farklı olarak hata akımı çok yüksektir kısa devre akımı seviyesindedir  . Bu nedenle devrede oluşabilecek gerilim düşümü gözünüe alınaraktan formulün son hali;



                                     I =       0,8 . Uo       
                                                Rph+ Rpe





Formulü yazdık iyi hoş.  çok sonra öğrendim ki topraklamada esas bakmamız gereken şey dokunma gerilimi , Herşey dokunma gerilimine bağlı olarak hesaplanıyor.

Çarpıldığı esnadaki dokunma gerilimi:

U: Rpe x I = Rpe x 0.8Uo/Rph+Rpe
Örn : Faz iletkeni = nötr iletkeni olsun  Uo da 230 V olsun
U dokunma gerilimi 92 Volt çıkar.
Dokunma gerilimi sınırı 50v tur.50 volttan sonrası hayati tehlike demektir.

Şimdi benim bu devreyi koruyan bir koruma elemanım var. O elemanın da açma akımı var. Bu açma akımına manyetik açma akımı veya kısa devre açma akımı diyebiliriz, çünkü koruma elemanının nominal akımından farklı bir değerdir.Bu değere Ia diyelim.
Haliyle devredeki hata akmı Ia dan büyük olmalı ki devreyi açtırsın
Id > Ia OLMALI
                           

Bir Örnek:

Bir 400V , 4 kW 3-fazlı vana motorunu beslemek üzere 350 m uzunluğunda
4x6 mm2 NYYE kablo çekilecektir. Vana motorunu korumak için hat başındaki dağitim panosuna 16A akım değerinde G-tipi anahtarlı otomatik sigorta konulmuştur. Sigortanın manyetik açma akım eşiği Ia=8.In=8x16=128 A dir.


Öncelikle hata akımını bulalım.

I = 0.8 . U
     Rph+Rpe

Rph ı bulalım          R = q.l /s   = 1/56  .   350/6   = 1.042 ohm

I =  0,8 . 230          = 88A
      1,042+1,042

Sigortanın kısa devre kesme akımı 128 Amperdi yani devreyi kesmeyecek hata akımı dolaşmaya devam edecek ,hata akımı dolaşsın bakalım dokunma gerilimi ne alemde?

Dokunma gerilimi:    Rpe . Id  =  1.042 . 88 = 92 Volt (Görüldüğü gini TN sistemde faz ve koruma iletkeninin kesiti eşitse 92 volt çıkacaktır)
Çıkan dokunma gerilimi sınırın üztünde ,yani bu sistemde kaçak olan cihaza dokunan kişi çarpılır,hayati tehlikesi vardır.


ÇARE: Kablo kesitini büyütmek ya da kısa devre kesme akımı daha düşük bir sigorta takmak.

16 Nisan 2012 Pazartesi

Artık Akım Anahtarı (Kaçak Akım Rölesi)


Evlerde ve işyerlerinde elektrikli cihazların sayısı arttıkça buna paralel olarak kaçak riski de artmakta. Kacak akımı ikiye ayırabiliriz. İnsan için ve yangın için. 30 mA den sonraki kaçak akımlar insan için ; 300 mA den sonraki kaçak akımlar yangın için tehlike sınırdır. İşte bu tehlikeyi önlemek amacıyla geliştirilen artık akım anahtarı nam-ı diğer kaçak akım koruma rölesi nin kullanımı zorunlu hale gelmiş durumda.

Nasıl Çalışır?


Kaçak akım koruma röleleri  tek fazlı ve 3 fazlı olarak kullanılırlar.
Tek fazlıda ;


 Şekilde görüldüğü gibi toroidal ölçüm trafosu içerisinden faz ve nötr iletkenleri geçirilir. Elektrikteki temel kural gereği akım fazdan çıkar nötre döner. Normal şartlar altında (kaçak yoksa)  çıkan akım giren akıma eşittir. Bu eşitlikten ötürü ölçüm transformatöründen geçen bileşke akım  0  dır. Burada indüklenen gerilimde haliyle 0 olduğundan sistem çalışır haldedir. Eğer fazdan gövdeye bir kaçak olursa  nötre dönen akım faz-kaçak akım olacaktır.Artık faz-nötr bileşke akım toplamı 0 değildir bu değer 30 mA i aştığı anda ölçüm trafosunda gerilim indüklenir ve röle devreyi açtırır.

Üç Fazlıda;



Üç fazlı kaçak akım koruma rölelerinin çalışma prensibi aynıdır. Burada 3 fazın bileşke kuvveti toplamı ile nötrden akan akım aynı olmalıdır.

PÜF NOKTA :  Kaçak akım koruma rölesi mutlaka besleme geriliminden bağımsız olmalı, yani elektronik olmamalıdır. Elektronik kaçak akım koruma şalterleri besleme gerilimine ihtiyaç duydukları için gerilim değeri belirli limitlerin dışında olursa veya gelen nötr koparsa çalışmaz , koruma yapamazlar. Ayrıca gerilim gittiğinde elektronik tipte şalter açmaktadır, gerilim geldiğinde şalter tekrar devreye alınmalıdır. Bu ise evde bulunulmadığı zamanlarda büyük problemler oluşturmaktadır. Bu nedenle elektronik tip kaçak akım koruma rölelerinin Türkiye'de kullanımı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve TSE tarafından yasaklanmıştır.









13 Nisan 2012 Cuma

Metallerin standart elektrik potansiyelleri - Korozyon-

Yine geldik periyodik cetvele..işte okulda " sınavı geçtim artık bunla işim olmaz" dediğimiz periyodik cetvel yine karşımızda.



Ev temel topraklamasında bakır kesinlikle kullanılmaz.


Dünyada bulunan tüm metallerin kendine has özellikleri vardır. İşte o özelliklerden biri de kısaca SEP olarak adlandırabileceğimiz standart elektrik potansiyel. Birimi Volt. Çok kullanılan bir kaçtanesinin SEP i şöyle:

Mg :   - 2,37 V
Al  :     -1,66 V
Cr:      -0.74 V
Fe :     -0.41 V
Sn:      -0.14 V
Cu:     +0,34 V
Ag:     +0,86V
Au:     +1,50V

Kullandığımız bu metallerin kimi + kimi - SEP e sahiptir.   +  ve  -   iki metal yanyana geldiğinde birbirlerini yiyecektir. + lar yeyici  - ler ise yenici dir. Şebeke direklerinde havai hat iletkeninden kablo ile iniş yapılırken AL-CU  adını verdiğimiz klemens kullanılır. Bu klemensin kullanılmasının sebebi de işte budur. Havai hat iletkeni alüminyum (AL), kablo ise bakır(CU) .Birbirlerine direkt temas ederlerse +  -   bakır alüminyumu yiyeceğinden  bir süre sonra temas noktası yalıtkan hale gelecektir.Buna "galvanik korozyon" deniyor.

Yukarıda başlıktaki yazdığım gibi  ev temel topraklamalarında bakır kullanılmamasının sebebi budur. Aynı mantıktan hareketle demir (Fe) -    , bakır(Cu)  + dır. Temel demirine topraklama için bakır bağladığın an iyi bir topraklama yapıyorum derken büyük bir hata yapıyorsun demektir. Bakır , demiri yiyeceğinden bu binanın statiğini bile etkileyen bir durum olacaktır.


Öte yandan  elektrikte alüminyum ile bakır bir çok yerde birbiriyle temas etmek durumunda. Bunu önlemek için havai hatlarda kullanılan çözüm yukarıda bahsettiğim gibi AL-CU klemensler yani bir tarafı bakır bir tarafı alüminyum olan tümleşik bir klemens .Bakır tarafına bakır kabloyu alüminyum tarafına havai hat iletkenini bağlıyorum. Bununla beraber kullanılan başka yöntemlerde mevcut.

Ama öncelikle şunu belirtmek istiyorum bu "galvanik korozyon" olayının olması için diğer bir şart elektrolit bir ortam olması . Elektrolit,  yani akımı iletebilen ortam .              Örnek: Beton, toprak, hava, su    (Toprak içi korozyon şartları betonunkinden daha ağırdır, bu nedenle temel topraklamasını betonun içine gömerek korozyona karşı önlem almış olurum ,temel topraklamasının çevresinde kazıklar arası bağlantı da bu nedenle bakırdan yapılır. Çünkü kazıklar toprağın içindedir ve toprakta korozyon daha fazla olacağından korozyona mukavemeti daha yüksek olan bakır tercih edilir ama bakır yoksa daha yüksek kesitli galvanizli şerit veya galvaniz örgülü çelik iletken de kullanılabilir)

Diğer yöntemler olarak alüminyum ve bakırın temas yüzeyleri arasında su ve rutubet girmeyecek şekilde boyama , bantlama  ve  metallerin arasına daha düşük potansiyelli bir metal konması (örneğin kalay) ndan bahsedebiliriz. Mesela elektrik tesisatlarında kullandığımız kablo pabuçları kalay kaplı bakırdır. Bu da kablonun alimunyum veya çelik bir yüzeye (pano,şalter) bağlandığında korozyonu önlemek için kullanılmaktadır.

Ayrıca  havai hatlarda kullanılan alüminyum iletkenin yüzeyi hava ile temasından ötürü bir süre sonra alumin  denilen çok ince ve sert bir oksit tabakası ile kaplanır. Bu tabaka dış etkenlere karşı koruyucu olması açısından iyidir, ancaaak elektriksel yönden yalıtkan bir yapıya sahiptir bu nedenle temas yüzeylerinde iyi bir iletkenlik sağlaması için bu oksit tabakasının kaldırılması ve yeniden oluşmasını engellemek için önlem alınması gerekmektedir. Bu önlem olarak sarı macun kullanılır, iletkenin temas yüzeyi veya ek noktası tel fırça ile temizlenerek üzerine sarı macun sürülür böylelikle yeniden oksit tabakasının oluşması engellenir.

Hani "futbol sadece futbol değildir" diyorlar ya sanırım aynı şeyi elektrik için de söyleyebiliriz ,içine daldıkça derinleşen bir okyanus gibi...



10 Nisan 2012 Salı

Üç fazlı Şebekede Nötr koparsa

Şehir şebekelerinde rastlanması muhtemel olaylardan biridir nötr kopması. Nötr 3 fazlı sistemin yıldız noktasıdır  nötr koptuğu zaman bu 3 fazlı sistem seri bağlı olarak görev yapmaya başlar.bu da nötrün olduğu her yere faz gelir demektir.


Nötr koptuğunda faz-faz  380 Volt. gerilim alıcı üzerindeki yüke bağlı olarak dağılacaktır.Bu da dengesiz gerilimlerin gelmesine sebep olacaktır. Düşük gerilim elektrikli cihazlar için pek sorun teşkil etmese de hassas elektronik cihazların yanmasına sebebiyet verir. Alıcı yük durumuna göre 220 Volttan fazla gelmesi de muhtemeldir,bu da evdeki cihazların yanmasına yol açar.

İşte bu yüzden TEDAŞ trafodan sonra diktiği her hat sonu direğine  işletme topraklaması yapar eğer trafo tarafından nötr koparsa buradan dönüşünü tamamlasın diye .Eğer direk ile apartmanınız arası kopma ihtimalini düşünüyorsanız apartmanınızın dağıtım panosuna işletme topraklaması yapabilirsiniz


İşletme(Nötr) Topraklaması Neden Yapılır?

Trafoların orta gerilim  tarafına 3 faz gelir ancak alçak gerilim tarafından 4 uç çıkar. Bu 4 ucun 3 tanesi faz 1 tanesi nötrdür. Trafonun alçak gerilim tarafındaki sargı şekli gereğince nötr uç bu 3 fazın ortak noktasıdır.


Öncelikle şunu söyleyeyim. İşletme topraklaması olmadan da sistem  çalışır.
Bunun en büyük ispatı IT tipi topraklama şebekesidir. IT tipi topraklama da trafonun nötrü topraktan izoledir yani işletme topraklaması yoktur. Ama özellikle hastanelerde tercih edilen yegane sistem budur.

Peki o zaman derdimiz ne bu kadar işletme topraklamasının üzerinde duruyoruz?

1. si   3 fazlı bir sistemde özel durumlar hariç 3 fazdan çekilen yük dengeli değildir.Bu dengesiz akım nötrden akacaktır.İşletme topraklaması olmaması demek bu dengesiz akım sonucunda nötrde bir gerilim oluşması demektir. Nötrde oluşan gerilim diğer fazların faz-nötr geriliminde artışa sebep olur.İşletme topraklaması vasıtasıyla bu gerilim yükselmelerinin önüne geçmiş oluruz.
2. si
Aslında yine topraklama mantığıyla olaya yaklaşırsak topraklama bir hata anında sistemin fonksiyonlarının çalışması için gereklidir.  Bir hata anında ;
YANİ;
1. Faz -toprak arızası olduğunda;
Havai hat şebekesinde fazın biri koptu yere düştü veya bir elektrikli cihazımızda gövdeye kaçak oldu. Faz- toprak arızası.
Bu arızanın engellenmesinin yolu nedir?               Devrenin kesilmesi.
Devre nasıl kesilir?                                             İlgili koruma elemanının (sigorta) dayanabileceği max.kısa devre akımından fazla akım geçtiği an devreyi keser.
Sigortanın üzerinden hata akımı(kısa devre akımı)  nasıl dolaşır?      Faz -toprak -işletme topraklamasının kablosu- nötr -faz.

Görüldüğü üzere hata akımının döngüsünü tamamlayabilmesi için işletme topraklamasına ihtiyaç var.Eğer işletme topraklaması olmazsa  sigorta hata akımını göremez devreyi kesemez. İnsan dokunduğu an çarpılır.
Ayrıcaaa; bu arıza esnasında nötrün gerilimi 220 volta sağlam fazların gerilimi de 380 volta ulaşır. İşte bu nedenle IT tipi topraklama sisteminde yalıtımı en yüksek gerilimi karşılayabilecek teçhizatlar kullanılır.

2.Nötr Koptuğunda ;
Elektrikteki altın kural ; elektron akışı  iletken vasıtasıyla alıcıya sağlandıktan sonra üretim kaynağına veya toprağa geri dönmelidir. Geri dönüş yolu da nötr dür.
Nötr koptuğunda  faz,  dönüşünü  toprak veya  üretim kaynağı (trafo sargısı) üzerinden yapmalıdır. Nötr koptuğunda  zaten üretim kaynağına dönemeyecektir. İşletme topraklaması yoksa toprağa da akamayacaktır. Bu durumda üç fazlı sistemde 380 volt gerilimi fazlar üzerindeki alıcıların direncine bağlı olarak dağılacaktır. Bu da dengesiz gerilimden ötürü cihazların yanması anlamına gelir.

Bu nedenle trafoya yapılan işletme topraklaması ile beraber  havai hatlarda her hat sonu direği, yeraltı şebekesinde her son box a işletme topraklaması yapılır .
Nötr, trafo ile abone arasında koptuğunda hat sonu işletme topraklaması sayesinde toprağa, topraktan (toprak çok büyük bir iletkendir) trafonun işletme topraklamasıyla trafonun nötrüne gelerek devresini tamamlar.

5 Nisan 2012 Perşembe

50 Volt Dokunma Gerilimi

Topraklama konusunda en sık rastladığımız olaydır dokunma gerilimi sınırı. Bilindiği üzere koruma topraklamasının direnç değerinden çok,  hata olan yerdeki dokunma geriliminin kaç volt olduğu önemlidir. Alçak gerilimde dokunma gerilimindeki hayati tehlike sınırımız 50 volt olarak kabul edilmektedir.
EZBERCİ ZİHNİYETE HAYIR  prensibiyle bu 50 Volt a bakalım.



Yine meşhur U= I.R  formulümüze dönersek

insan vücudu için risk oluşturmaya başlayan asgari akım sınırı 25 mA  dir.Yani insan 25 mA den fazla akıma maruz kaldığında vücudunda anormallikler başlar.
İnsan vücudu direnci normal şartlarda 2000 ohm kabul edilir.(Nemli ortamda 1000ohm ıslak ortamda 500 ohma kadar düşer)

U = I.R  = 25mA  . 2000ohm = 50 volt

9 Mart 2012 Cuma

Nötr kesiti niye fazla aynı olmalı?

3 fazlı kabloları malum. 3x150+70  , 3x95+50 , 3 x50 +25  ....Nötr kesitin fazla yüklenmeyeceği düşünülerek fazın yarı kesitinde üretiliyor. Bilindiği üzere teorikte 3 fazlı ve dengeli yüklenen bir sistemde fazlar arasındaki 120 derece açı farkından ötürü vektörel toplam= nötrden akan akım 0 dır. Ancak günümüzde yaşanan gelişmeler nötr kesitinin öyle yabana atılacak bir konu olmadığını gösteriyor.

Tümdengelim yapalım. Nötr kesiti fazla aynı kesitte olmalıdır.
NEDEN
1. Bir sistemde faz-nötr ve faz-toprak kısa devreleri en istenmeyen kısa devrelerdir. 3faz kısa devresi ,faz-faz kısa devresinde çok yüksek akımlar oluşur ve devre hemen kesilir.Ama faz-nötr ve faz-toprak kısa devrelerinde oluşan akımlar o kadar yüksek değildir.Devrenin kesilebilmesi için bu akımların olabildiğince yüksek tutulması gerekmektedir ki koruma elemanı kesme yapsın.

a. Faz-Nötr kısa devresinde Nötr Kesiti =Faz Kesiti   ise;
Her birinin empedansı Z olsun . Z+Z =2Z

Ia =        U     
        kök3 . 2Z


b.   Nötr Kesiti =Faz Kesiti/ 2 ise

Faz= Z
Nötr = q.L/S den kesitle ters orantılı   = 2Z
Z+2Z =3Z


Ib =        U     
        kök3 . 3Z


Formüllerden görüldüğü gibi faz= nötr iken geçen akım daha fazla.Hata akımı daha yüksek olduğu için hissedilmesi daha kolay olacağından nötr kesiti fazla aynı olmalıdır.


2.  Özellikle sanayii de harmonikler başlı başına bir konu.Özellikle 3. harmonik nötrden tahminlerin üstünde akım geçmesine sebep oluyor.
Harmonikler sebebiyle Nötrden geçen yüksek akımdan dolayı kesitinin yükseltilmesi gerekir.


3. Özellikle bilgisayar,Ups sistemlerinde nötr-toprak arası gerilim çok düşük olmalı .Bu gerilimi düşürmenin yöntemi de R =q.L /S  ye göre kesit artarsa direnç düşeceğinden ve V= R.I ya göre de direnç düşerse gerilim düşeceğinden nötr kesitini arttırmaktır.
Nötr-toprak gerilimini azaltmak için nötr kesitinin yükseltilmesi gerekir.



Elektrik Çarpması

Elektrik çarpması ; vücudun 2 ayrı noktasının farklı    elektrik potansiyelinde olması ve bu sebepten üzerinden akım geçmesidir.

Elektrik çarpmasında en önemli unsur,beslemenin otomatik olarak kesilmesidir. İştee; şebekenin topraklama durumu bu kesilmeyi etkileyen en önemli faktördür. Bu kesmeyi sigorta , röle, kaçak akım rölesi gibi elemanlar sağlar. Hata akımı bu cihazların  kesme akımından büyük olmalı ki kesme yapabilsin. Yani topraklamamı ne kadar iyi yaparsam direnci o kadar düşürmüş V=I.R ye göre akımı o kadar büyütmüş olurum böylece beslemenin kesilmesi kolaylaşır.

8 Mart 2012 Perşembe

SıfırlaMA

Sıfırlama elektrik cihazların metal kısımlarının nötr ile irtibatladırılması hadisesi.Şöyle ki

Sistem bu şekilde çalışır ve evlerimizin çoğunda da elektrikçiler pratik olarak bu yöntemi uygulamakta:
Lakin;
--Şayet bina da bir tadilat,onarım durumu olur da faz ile nötr yer değiştirirse şekilden de görüleceği üzere  elektrikli cihazın gövdesine direk faz gider üstelik sigorta da atmaz.Cihazın gövdesine dokunduğunuz an çarpılırsınız.

--Şayet nötr kopar ise devre kendisini tamamlayamaz ve geri döner,bu noktada eğer yolu üzerinde işletme topraklaması yapılmışsa ordan akar topraktan trafonun nötrüne  giderek devresini tamamlar ancak bu topraklama yoksa sıfırlama sebebiyle cihazın gövdesine gelir  sigorta atmaz ve cihazın gövdesine dokunduğunuz an çarpılırsınız.Hatta şöyle düşünelim mahallede iki direk arası nötr koptu sizin evde sıfırlama var sadece(işletme topraklaması yoksa) . mahallenin tüm nötr dönüşü sizin evden geçer evdeki kablolar cihazlar yanar gider.

--Sıfırlama yaptıysanız kaçak akım koruma röleniz de bir işe yaramayacaktır. fazdan gövdeye bir kaçak olduğunda  o kaçak akımda sıfırlamadan ötürü nötrden geçeceği için kaçak akım rölesi fark akını göremez.

--Tabii sıfırlama yapılacaksa  asla fiş tarafında yapılmamalı şekildeki gibi priz tarafında yapılmalıdır.Çünkü fiş tarafında yapılan sıfırlama yaparsanız; fişi düz veya ters prize yerleştirme durumuna göre yüzde elli gövdeye faz gidecektir.

Yani görüldüğü üzere sıfırlama nereden baksanız çok tehlike bir olay. ama ciddi bir oranda bu evlerde uygulanıyor yani herşey yolunda giderse sistemin bir sakıncası yok ama zaten amaç birşeylerin ters gitme ihtimaline karşı önlemi almış olmak çünkü elektrik şakaya gelmez.





2 Mart 2012 Cuma

3 faz hesabındaki Kök3 Meselesi

Üniversitede derste iken pencereden dışarı baktığımızda anlatılan konular hani sonradan notlarını alıp ezberleyerek sınavlara girdiğimiz..sanki anlaşmışcasına meslek hayatında sıra sıra karşımıza geliyor "zamanında sen bizi dinlememiştin ama şimdi anlamak zorundasın" diye..
Okulda "çözülen her soru basittir" derdi geometri hocamız.
Konu şu ki ; Faz , elektrik santrallerinde statorda 120 derecelik açılarla sarılan sargıların, rotorun dönüşü sonucu her sargı üzerinde 120 derece açı farkı ile oluşturduğu bir olay.Yani bu sargıların gerilimleri aynı fakat zamanları farklı birbirlerini 120 derece açı ile takip ediyorlar.
Peki niye 120 derece. Aslında bu 120 derece sabit bir değer değil. Biz 3 fazlı sistemden bahsettiğimiz için
360 /faz sayısı: 360 / 3 = 120
R ,S ,T fazlarının herbirinin nötr ile olan gerilimi ülkemizde 220 volttur.Yani üstteki şekildeki  V :220

U ise burada  R ile T arasındaki faz-faz arası gerilimdir.

cosinus teoremini uygulayalım.
U2 = V2 +V2 -2.V.V.cos 120
U2 = 2V2 - 2V2.(-1/2)

U = kök3 . V  
U= kök3.220                U=380 Volt
ezberci zihniyet dört tarafımızı kuşattığı için bir çırpıda kök3 ile 220 yi çarparak bulduğumuz 380volttaki kök3 ün nerden geldiğini başta çıkaramadım işin açığı, geçmiş notları karıştırıp bakınca anladım olayın basitliğini..


8 Şubat 2012 Çarşamba

Topraklama Sistemleri

Topraklama sistemleri 3 e ayrılır.


1.TT   2.TN   3.IT   topraklama sistemi.
ya nereden çıktı bu harfler T,N,I falan?
Burada yazan 1.harf trafo tarafındaki topraklamayı 2.harf cihaz tarafındaki topraklamayı ifade ediyor.

Trafo tarafı;
T : Terra kelimesinden geliyor toprak anlamında. Yani trafonun yıldız noktası topraklanmış başka bir ifade ile trafonun işletme topraklaması yapılmış.
I: Izolation kelimesinden geliyor yani Türkçe haliyle yalıtım (izolasyona hayır yalıtıma evet). Şebekenin bütün aktif  kısımları toprağa karşı yalıtılmış veya  şebekenin bir noktası bir empedans üzerinden topraklanmış demektir

Cihaz tarafı;
T: Cihazın gövdesi ayrı bir topraklama sistemi ile topraklanmış.
N: Nötr kelimesinden geliyor  yani cihazın gövdesi nötre bağlı.

Özet geç diyenler için geliyor;
  • TT Transformatorun nötrü topraklı ve cihaz gövdesi ayrıca topraklı
  • TN Transformatorun nötrü topraklı ve cihazın gövdesi nötre bağlı
  • IT Transformatorun nötrü topraksız va cihazın gövdesi topraklı

1.TN   TOPRAKLAMA   SİSTEMİ

TN  şebekenin üç ayrı uygulama tipi vardır. Bunlar TN' ye eklenen  şu harfler ile
belirlenir:

 TN-C sistemi  : C (combined) yani nötr hat ve koruma iletkeni birleştirilmiş
 TN-S sistemi   : S (seperated) yani nötr hat ve koruma hattı ayrı
 TN-C-S sistemi : Bir yere kadar C yani nötr ve koruma iletkeni aynı bir yerden  sonra S yani nötrden ayrı bir koruma iletkeni ile

TN-C Sistemi
Bu sistemde  aşağıdaki resimde görüldüğü üzere sisteme gelen 3 faz bir nötr tüm tesisi dolaşıyor başka ayrıeten hiçbir kablo yok her cihaz gövdesinden bir topraklama kablosu çıkışı ile nötre bağlantı yapılıyor , hepsi bu.


TN-S   Sistemi
Şekilde görüldüğü üzere tesise nötrün giriş noktasından itibaren  ayrı bir kablo çekiliyor tüm tesis boyunca, ve cihazların gövdesi koruma iletkeni adını verdiğimiz bu sarı-yeşil kabloya bağlanıyor.



(Renklere dikkatinizi çekerim nötr açık mavi ayrı çektiğimiz koruma iletkeni sarı yeşil olmak zorunda)

TN-C-S- Sistemi
Şekilde görüldüğü üzere  tesisatın bir yerine kadar C yani sadece nötr kablosu geliyor. Sonra bu nötr kablosundan paralel bir koruma iletkeni çekilerek cihazlar topraklanıyor.


Örneğin apartmanda daire girişine kadar 3 faz bir nötr gelsin daire girişindeki nötr klemensinden nötr ve koruma iletkeni ayrı çıksın koruma iletkeni daire içini geziyor olsun  işte TN-C-S.

TT Sistemi
Şekilde görüldüğü üzere cihazlar için ayrı bir topraklama var.Yani cihazlar için ayrı bir topraklama iletkeni kulanılmış ve ana noktadan bu topraklama iletkeni  topraklayıcı eleman(kazık,çubuk) ile irtibatlandırılarak cihazlar topraklanmış.


IT Sistemi
Bu tip şebekede,  yıldız noktası toprağa karşı yalıtılmıştır veya yeteri kadar yüksek birempedans (direnç veya endüktans bobini) üzerinden topraklanmıştır. Bu tip  şebekeden beslenen cihazlar topraklanır.

Şebekede meydana gelen ilk faz-toprak hatası, şebekeye bağlı cihazların çalışmalarını etkilemez. Fakat ikinci bir izolasyon hatası, toprak temaslı iki fazlı bir kısa devreye neden olacağından cihazların normal çalışmalarını olumsuz yönde etkiler.
IT tipi  şebekede, ilk izolasyon hatasını tespit etmek ve ikinci hatanın yol açacağı tehlikelerden korunmak için izolasyon kontrol cihazı bağlanır.  İlk hata oluştuğunda  ışıklı veya sesli bir sinyal verilir.

Özellikle ilk hatada elektrik kesintisi istenilmeyen hastane gibi yerlerde yoğunlukla kullanılır.

..................................................................................................................................................................

Özetle topraklama sistemleri bu şekilde. İyi ya basitmiş bunda bir şey yok ki diyen arkadaşlar şu an sadece denizi gördük şimdi  yüzmeye başlayalım...

Popüler Yayınlar